17 Şubat 2007 Cumartesi

Ermeni Meselesi - 3 : Güneş Balçıkla Sıvanmaz

(Bir gazete kipüründen alınma bu fotoğrafta Ermenistan'ın ilk Başbakanı Kaçaznuni, "Avrupa devletleri bizi defnettiler. Türklerin pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus yok" demiştir)

Ermeni planı Lübnan üzerinde aksayınca Türkiye topraklarında yaşayan Kürtleri kullanmak istediler. Bugün Kürtçülük meselesi Rusya için de, Hıristiyan Avrupa için de Ermeni meselesinin yerini alması için ortaya çıkarılmıştır. Bunun kökenine dair size bazı şeyler anlatayım: 1930 yılında Molla Mustafa Barzani (bugünkü Mesut Barzani'nin babası) Ağrı Dağı'nda bir isyan çıkardı. Buna 1930 isyanı denir. Türk ordusuyla 6 ay harp etti, neticede mağlup oldu ve İran'a kaçtı. İran Türkiye ile arasının bozulmasını istemediğinden Molla Mustafa Barzani'yi sınır dışı etti. Sınır dışı edildikten sonra Rusya onu kanatları arasına aldı. Böylece fikir babası ortaya çıktı, kim kolluyorsa bu aklı ona o verdi demektir. Ruslar buna dediler ki: "Sen subay olsaydın giriştiğin işi başarırdın. Askeri eğitim almamışsın, onun için Türk ordusuna yenildin. Gel biz seni subay yapalım, ondan sonra bu işleri düşünürsün." Molla Mustafa Barzani Rus Harp Okulu'na kayıt olduktan sonra Rus subayı olarak Albay rütbesine kadar Kızılordu'da çalıştı. (Benim elimde onun Rus üniformasıyla fotoğrafı mevcuttur. Bir Alman dergisinden molla Mustafa'yı tarif eden bir yazıdan aldım.) Ruslar aynen Ermeni meselesinde yaptıkları gibi bu işin nerede başlarsa iyi olacağına dair bir hesap yaptılar. Irak'ı zayıf gördüler, Kuzey Irak'ı müsait gördüler. 1946 yılında onu helikopterle Kuzey Irak'a indirdiler. Ortadoğuya geldiğinde kızıl yıldızı attı, başına sarık sardı. Arap topraklarında göz boyamak için de bir hırsızın kolunun kesti. Dindar olan Kürtlerin sempatisini de böylece kazandı.

Mustafa Barzani 1968 senesinde bir İsviçre televizyonunda "benim asıl hedefim Türkiye'dir" demiştir. Eğer bir Kürt devleti kurulacaksa bu Türkiye'yi bölmek içindir! İsrail Kürt davasına başından beri destek vermektedir, halen varmektedir. Hatırlayanlar bilir Türkiye'de yayınlanan bir yayıncılık kanalı olan "KANAL D" adlı televizyon kanalında 2000 yılından önce İsrail bayrağı altında Mossad ajanları tarafından bizzat eğitilen PKK militanlarının bir videosu ele geçirilmiş ve yayınlanmıştı. Ertesi gün bu haberden birkaç köşe yazarı dışında kimse bahsetmedi. Derhal örtbas edildi. Irak'ın bölünmesi İsrail için çok mühim değildir çünkü, Irak kayda değer bir kudret değildir. Tarih mirasıyla, nüfusuyla, inancıyla ve her şeyi ile Ortadoğu'da süper güç olma şansı yalnız Türk milletinde vardır. Biz kendimizi sürekli küçümserken gücümüzü ve potansiyelimizi bizden daha iyi bilen İsrail stratejilerini bizim üzerimize akıllıca oynuyor. Büyük Ortadoğu Projesini icat edip bu projeyi dünyaya kabul ettiriyor. İsrail Ortadoğu?da kendine rakip istemiyor, Ortadoğu'nun Amerika?sı olmak istiyor. Öyleyse Türkiye'nin yükselmesi rahatsızlık vericidir. Irak olsa olsa ne olacak? Ama Türkiye olur da uyanırsa, benliğine dönerse, sanayisini kurarsa, iktisadını otutursa işte ozaman tehlike çanları çalar çünkü, hem stratejisiyle hem tarihiyle süper güç olabilir. Bu şans Ortadoğu'da yalnız bizde var. Biz bir küp altının üstünde oturup açlıktan kıvranan bir adama benziyoruz. Tarihi asla göz ardı etmeyin! Biz de öyle bir tarih vardır ki ekonomik kaynakların hepsinden daha değerlidir, kullanmasını bilirseniz.


(Osmanlı meclisinde eski Erzurum mebusu olan Karakin Pastırmacıyan'ın (Arman Garo) Tero ve Haço çeteleriyle Kafkaslardaki Rus ordusuna katılmak için ayrılmadan önce katıldığı dini törende)

Irak'taki iş Türkiye'deki Kürtleri ayaklandırmak için başlangıçtır. Ermeniler de bu fırsattan yaralanıp Türkiye'de Kürt görünüşlü bir hareket düşündüler; bu Kürt görünüşlü Ermeni harekatı PKK'dır. Abdullah Öcalan'ın hem annesi hem de babası Ermeni yetimidir. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ailesi göç eden, terk eden, ölen Ermeni çocuklarını müslüman aileler yanlarına evlatlık olarak almışlardır. Bir aile dostumuzdan dinlemiştim; diyordu ki, kendisi daha çocukken Kazım Karabekir'in Trabzon?a bir sürü Ermeni çocuğu gönderdiğini anlatıyordu. Abdullah Öcalan'ın annesi de babası da işte bu Ermeni yetimlerindendir. Anne veya babasından birinin bir Kürt ailenin yanına verildiği söylenir. Almanya'da PKK tarafından kurulan MED-TV isimli bir televizyon kanalında Abdullah Öcalan ekrana çıkmıştır: "Benim için Ermeni diyorlar. Olabilir belki doğrudur ama ben kendimi Kürt hissediyorum."

Ermeniler Abdullah Öcalan'ı tespit ettiler. Bu işi çok yaparlar. Mesela 27 Mayıs ihtilalcilerinden bir Haydar Tunçkanat vardı. Milli Birlik Komitesi?nde albay rütbesiyle vazife görmüştür. Bu şahıs Ermeni olduğunu albaylığında öğrenmiş bir şahıstır. Onu da aynı şekilde buldular. Abdullah Öcalan'a Ermeni kimliğiyle bilinmemesi tembih edildi. Çünkü Ermeni'nin talip olduğu yerde Ermeni nüfusu yok, destek göremez. Eğer Kürt diye ortaya çıkıp Kürtlük dava ederse iş çözülür. Soruyorum size; Mesut Barzani var, Talabani var, peki bu PKK niye onlara katılmıyor! Çünkü davası aynı değil. Barzani ile Talabani anlaşıyorlar. Biri başbakan biri federasyon başkanı. Ama PKK davasının Kürtçülük olduğunu savunduğu halde, liderlerinin ipin ucunda olduğunu bildikleri halde, neredeyse bir muhtarlık elde etmeyi başaran Barzani ? Talabani ikilisiyle bırakın katılımı beraber bir görüşme bile yapmıyor. Davası Kürtçülük olsa mantıken bunu yapması gerekir. Bu dava Kürtçülük değil, Ermenilik'tir! Bunu size başımdan geçen başka bir olayla anlatayım: Pek çok T.S.K. mensubu subay ve astsubay tanıyorum ve onlarla sık sık muhabbet etmeye çalışıyorum. Güneydoğu?da PKK faaliyetlerinin arttığı dönemde orada görev yapmış birkaç subayla da görüşmüştüm. Öldürülen PKK militanlarının cesetlerini incelerken bazılarının iki uzuvlarının tahrip edildiklerini gördüklerini söylediler. Önce yüzün, sonra cinsel organın vurularak dağıtıldığını söylediler. Neden diye sordum. Dediler ki: "Ölen veya kaçan teröristler bilerek bu şekilde vurulurlar. Yüzüne kurşun sıkılanlar gündüz esnaf gece silahlı militan olanlardır. Bunlar teşhis edilirse, yakınlarının soruşturulmasından ve örgüt hakkında bilgi vereceklerinden korktukları için, kimliğini gizleme maksadıyla yaparlar. Cinsel organına ateş edilenler ise müslüman değildir, müslüman olmadığını sünnetsizliğini saklarlar. Eski Taşnak Sutyun ve Hınçak militanlarının yeni nesilleri PKK?nın içindedir. Biz bunları telefon konuşmalarını dinleyerek tespit ettik. Ermenice konuşuyorlar." Abdullah Öcalan'ı Ermeniler Kürt görünümlü kendi hareketleri için kullandılar. Öcalan Türkiye'ye yaranmak için bunu itiraf etse, ben yanlış yapmışım dese; Talat Paşa'yı Berlin'de, Cemal Paşa'yı Tiflis'te öldüren Ermeniler onu yaşatmaz! Bütün ada kendine tahsis edilmiş yaşıyor şimdi güzel güzel. Sır büyük bir beladır. Ya yoluna devam edecek ya susacak.

PKK'yı kurduran Ermeni bununla üç gaye gütmüştür. Bu gayelerin birincisi Kürtlerden Ermenilerin intikamını alamktır. Bu hükmün doğruluğunu anlamak isteyenler PKK'nın tahrip ettiği ailelere baksınlar. Orada Arap vardır, Zaza vardır öldürmez. Kürt öldürür. "Vay sen hükümet yanlısısın, vay bana ekmek su vermedin" diyerek Kürt öldürür. Çünkü gerçekte onların da bildiği gibi, Ermeni katliamı denilen hikayeyi Kürt aşiretlerin yaptığı intikam savaşından çıkarmışlardır. Ama bu gerçekler onların işine gelmez. Vatanlarını Avrupa Birliği aracılığıyla para karşılığı satın alabilmek için Türkiye?ye karşı psikolojik bir harp yapıyorlar. "Soykırım" iddiasının ortaya atıldığı tarihe de dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne aday adaylığının konuşulduğu dönemde gündeme gelmiştir. Ermeni meselesi kapanmış, bitmiş, tarihe karışmıştı.

(Ermenilerin kendilerine ait olduğuna inandıkları topraklar Türkiye'nin güneydoğusunun tamamını kaplamaktadır)

PKK bu hazırlık evresinin ilk aşamasıdır. Arazinin ucuzlaması ise ikinci seviyesidir. Çünkü İskenderun'dan Ermenistan'a kadar (İnaçlarına göre Ağrı Dağı vatanlarının merkezidir. Nuh'un gemisi oraya inmiş, Haik da ilk bilinen Ermeni ve Hz. Nuh'un torununun torunu imiş. Sembolleri de Ağrı Dağı'dır. Ermeni Meselesi-1 bölümünün başında yayınladığımız Devlet armalarına dikkatlice bakılırsa ortasında görülebilir.) Kilikya adını verdikleri topraklara Adana havadisi ve Çukurova da dahildir. Akdeniz'de de kıyıları vardır. Bu kadar araziye kolay kolay para yetişmez. Bir yerde anarşi meydana çıkarsa 1000 liralık yerin değeri 1 liraya düşer. Herkes mülkünü satıp kaçmaya bakar. Orada taşeronlarla arazi topluyorlar. Gaziantep'e gittiğimde Emniyet Müdür Muavini ile görüşme fırsatı buldum. Bana bir köylü tespit ettiklerini, bu adamın Antep'te 1000 dönüm arazi aldığını ve sürekli Fransa'ya gidip geldiğini söyledi. Bu adam Fransa Ermenilerinin taşeronudur. Yahudiler de Filistin topraklarını satın alırken Araplarla bu işi yapmışlardır. Arazisini satmak isteyen Arap muhatabını Arap görmüştür. Bu işin arkasında Yahudiler olduğunu bilemediler. O yahudiler 1 liralık yere 10 lira verince Arap zenginleri topraklarını satmak için kuyruğa girdiler. Üçüncü seviye ise nüfusu azaltmaktır. Yabancı bir etnik grup bir devlet kurmadan önce oradaki yerli nüfusu uzaklaştırıp kendisini çok göstermesi gerekir. Bu uzaklaştırma ise öldürerek, kaçırarak yapılır.

Bugün 1915'te Ermeniler katledildi diye ayağa kalkan Dünya, Filistin'de yarım asırdır devam eden Arap katliamını görmüyor. 100 sene önce Türklerin ne yaptığı hala tartışılıyor. Ama bu gözümüzün önünde. Bununla da kalmıyor vatanından kovulmamak için mücadele veren, sopayla, sapanla tankların üzerine yürüyen Filistinli çocukları dünya her gün izliyor ve bunlara "terörist" adını takıyor. Bugün Irak'ta Şiiler'e direnişçi deniyor ama 50 sene sonra, dünya olup bitenleri unutunca onlara da "terörist" denecek. Dünyadaki şu çıkar tartışması için göz ardı edilen, yalanlanan gerçekleri görün. Sadece güçlünün çıkarına hizmet etmek için ortaya atılan söylemler onları gerçek yapmaz.

Son bir söz söylemek istiyorum. Rusya'nın yıkılmasının ardından bir başka gerçek ortaya çıktı: Ermenistan serbest kaldı. 1989'da Rusya yıkıldığı zaman Ermenistan bu enkazdan 4 milyon nüfusla çıktı. Bugün ise Ermenistan'ın nüfusu 2 milyon civarında. Devletin fakirliği yüzünden pek çoğu Avrupa'ya kaçtı. Dünyadaki bütün Ermeniler toplansa, Erivan'dan İskenderun'a kadar olan bütün toprakları da satın alsalar yine de çoğunluk olamazlar. Gürültünün büyüklüğüne kanmamak gerek; dünyadaki toplam nüfusları 7 - 8 milyonu geçmez. Hiç varolmamış bir olayı iddia etmek, sonra da bunun üzerinde tartışmamak, araştırma yapmaktan kaçınmak ve bu olayı bize zorla dayatmak medeniyetin beşiği olduğunu iddia eden batı dünyasında kabul görse de unutmayın ki gerçekler ne kadar reddedilirse reddedilsin gerçek olarak varlığını korumaya devam eder!


Referanslar:

www.tallarmeniantale.com

http://turkishresponse.com/turkce/teror/index.html

http://turkishresponse.com/turkce/teror/pkk.html

http://www.pkkgercegi.net/10_abdullah_ocalan_ve_ermeniler.htm

http://www.ozgurpolitika.com/2002/12/27/hab29.html

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home